10 Kasım 2009 Salı

İspanya Hükümeti Hazırgiyimi Destekliyor

Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı kapsamında İspanya Hükümeti'nin verdiği destekle Doğu ve Güneydoğu illerindeki hazır giyim üreticisi KOBİ'lerin çalışma koşullarını güçlendirerek uluslararası firmalarla çalışmalarını sağlamayı amaçlayan "Ortak Program"a start verildi. İşyerlerinin fiziki koşullarının düzeltilmesinin yanı sıra sosyal sorumluluk çerçevesinde cinsiyet ayrımcılığının önüne geçmeyi ve kadın çalışan oranını artırmayı hedefleyen Ortak Programla birlikte, az gelişmiş bölgelerdeki yerel firmaların verimliliklerini artırılması planlanıyor. İspanya Sefareti'nde düzenlenen törende konuşan İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "Ortak Program'ın özellikle Türkiye de az gelişmiş ve gelişmekte olan bölgelerdeki ekonomiye destek olmayı amaçladığını söyledi.

8 Kasım 2009 Pazar

Düzeltme mi? Kırılma mı?

Başlığımıza ikinci bir soru daha ekleyebiliriz. O da, bugüne kadar çok güçlü olmasa da geçerli olan "Krizi geride bıraktık çıkış başladı" senaryosunu çöpe mi atıyoruz? Yurt dışından ardı ardına gelen olumsuz haberleri, 'kriz kahini' sıfatını taşıyan ekonomistlerin verdikleri 'olumsuz' mesajları okuyanlar, psikolojik olarak negatif havanın etkisine girdi bile.

Aynı zamanda Merkez Bankasının faiz indirmeye devam edeceğine dair işaretlere rağmen, Hazine bonosu faizleri yükseldi. Benzer şekilde döviz kurları da bir miktar prim yaptı. Bunlar olurken, borsada günlük sert dalgalanmalar yaşandı.

Bu gelişmeleri nasıl okumak gerekiyordu? Borsa ve fınans servisindeki arkadaşlarımız hafta başından itibaren piyasaları yakından izledi, analistlerle konuştu ve kapak haberimiz ortaya çıktı.

Geçmiş haberlerimizde nasıl haklı çıktığımızı, sadık okurlarımız gayet iyi biliyor. Bu yüzden kapak haberimizin, şu anda gözden geçirdiğiniz yatırım stratejilerinizi yeniden oluşturmanızda önemli bir katkı yapacağına inanıyorum.

Ekonomiyi büyütmek, ailenin gelir düzeyini yükseltmek için kadınların iş yaşamında daha fazla aktif olması gerektiği açık. Bu nedenle kadınların girişimcilik ruhunu desteklememiz gerekiyor. Ne yazık ki bu realiteye karşın son yıllarda kadınların iş gücündeki payı düşüyor. DPT kaynaklı rapora göre, Türkiye'de bu oran 2008 yıl sonu itibariyle yüzde 22'ye geriledi. 20 yıl önce bu oranın yüzde 34 oranında olduğunu anımsatmak isterim.

Kriz döneminde iş arayan kadın sayısında bir hayli artış olması gerçeği öylece duruyor istatistiklerde. Bu olgu, 2009'a ilişkin yüzdeyi bir miktar daha yukarı çekebilir. Fakat, bu oranı hızlı bir şekilde yüzde 30lara yaklaştırabilirsek, ekonomideki büyüme oranını biraz daha hızlandırabiliriz.

İkincisi de girişim ruhunu yansıtan yeni şirket kuruluş savılan. Geçen yıl temmuz ayına kadar aylık 4 binin üzerinde olan yeni şirket kuruluş sayıları, bu yıl sadece haziran ve temmuz aylarında bu seviyeleri yakaladı. Eylül sonu itibariyle yıllık gerileme yüzde 18. Ekonomideki, girişimcilik ruhunun moralitesini gösteren bu sayının yeniden 4 binli seviyelere yükselmesinin, temel ekonomik göstergelerdeki iyileşmeden daha iyi bir ayna olduğu kanısındayım.

İyi bir hafta dileklerimle...

6 Kasım 2009 Cuma

Anadolu Markalarında Samsun Buluşması

Salih Zeki MurzioğluFatoş Karahasan
Ekonomist, Capital dergilerinin Finansbank'ın desteğiyle düzenlediği 'Anadolu Markaları 2009' yarışmasının dördüncü tanıtım toplantısı Samsun'da yapıldı. Samsun iş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda marka uzmanı Fatoş Karahasan, kriz döneminde marka oluşturma ve marka koruma konusunda yapılabilecekleri anlattı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, yeni ekonomik düzende markalasmanın rekabet için önemli bir avantaj sağladığını söyleyerek, iş dünyasına markalaşma konusuna özel önem vermeleri çağrısında bulundu. Anadolu Markaları 2009 yarışmasının son toplantısı Eskişehir'de düzenlenecek.

5 Kasım 2009 Perşembe

Heyecan Veren Haber

Bankacılık sektörünün otoritesi BDDK rakamlarını sıralıyorum. Veriler, 16 Ekim, yani sadece iki hafta öncesine ait. Bankacılık sektörünün net takipteki alacak oranı yüzde 4.11. Oran, bir yıl öncesinde yüzde 2.39 idi.

Kredi kartlarındaki takipteki alacak oranı yüzde 11. Bir yıl öncesinde bu oran yüzde 6.19 du. Kurumsal, ticari ve KOBİ seğmen derindeki ortalama takipteki alacak oranı yüzde 4.39. Bankalar, takipteki kredilere karşılık yüzde 80 oranında karşılık ayırıyor. Şüphesiz, bu oranlan yükselten temel bir etken de, kredi hacminde reel büyüme olmaması.

Hazine'nin bu kadar yüksek borçlandığı bir ortamda, ne tüketici ne de şirketlerin kredi için fazla bir şansı kalmıyor. Üstelik bu yapının 2010 da da devam etmesi bekleniyor. Bu olguyu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, -analist kimliğiyle konuştuğunda- dile getiriyor.

Bu rakamları neden sıraladığımıza gelelim... Bankalarımız, hükümetten yardım almak zorunda kalmayan dünyadaki üç ülkeden biri... Türkiye dışında, hükümetlerinden yardım almayan iki ülke Kanada ve Avustralya. O zkayn akları sağlam, 'zehirli varlık lardan uzaklar ve kârlı bir bilanço yapısına sahipler.

Ekonominin vıl sonunda yüzde 5.5-6 düzeyinde küçüldüğü bir dönemde bile yeni şubeler açarak, istihdam sayılarını artırarak büyümenin yeniden pozitife döneceği 2010'a hazırlanıyor.

Yılın son çeyreğinde bir ayı geride bıraktık ve iki aylık bir süremiz var. Ekonomist ailesine yeni katılan Mine Zeybekoğulları Çakmak arkadaşımın hazırladığı kapak haberinde okuyacağınız gibi, son iki ayda şube açılışlarındaki hızlanma, 2010'da da devam edecek. Araştırmamıza yanıt veren bankalardan yola çıkıldığında, bugünden 2010 sonuna kadar 11 bin yeni çalışana kapılarını açacakları ortaya çıkıyor. Üstelik bazı bankalar, bütçe çalışmaları henüz bitmediğinden kesin bir rakam veremedi. Bu da sayının daha artacağını gösteriyor.

Tabii, ülkemizde en önemli sorun olan 'işsizlik' olgusunu dikkate aldığımızda, 11 bin kişilik yeni istihdam, bir nebze de olsa umut veriyor. İkincisi ve benim önemsediğim nokta da, açılacak her yeni şubenin, o mahalle, merkez ve ilçe için ayrı bir iş yapma heyecanı yaratacağı. Bu heyecanı aktarmak bize mutluluk veriyor.
İyi bir hafta dileklerimle...